Ülkedeki çok sayıda sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla Filistin ile dayanışma eylemine katılan göstericiler, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılara son vermesi, ablukayı kaldırması, derhal ateşkes ilan edilmesi ve Gazze'ye insani yardım malzemelerinin eksiksiz girişine izin verilmesi çağrısında bulundu.
Braverman'ın, "nefret yürüyüşü" ifadelerine de tepki gösteren vatandaşlar, İçişleri Bakanı'nın görevden alınmasını dile getiren pankartlar taşıdı.
Yürüyüşe katılan Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) çalışanı ve sendikacı Bob Joseph, Gazze'de soykırım yapıldığını vurgulayarak 2. Dünya Savaşı sonrası tüm Batı ülkelerinin gelecekte yeni soykırımlar yaşanmasının önüne geçmek için bir anlaşma imzaladığını söyledi.
İmzacı ülkelerin soykırım yapmayacaklarını, soykırım yapılırsa durduracaklarını ve sorumluların hakim karşısında yargılanması ve cezalandırılması için bu anlaşmayı imzaladığını söyleyen Joseph, "İnsanların su ve gıda gibi temel ihtiyaçlara ulaşmasını engelliyorsanız soykırım yapıyorsunuz demektir." ifadesini kullandı.
İsrail'in bir grubu, topluca ya da kısmen öldürme ve temel ihtiyaçlarına ulaşmasını engelleme girişimiyle soykırım yaptığının altını çizen Joseph, şunları kaydetti:
"Bunun aması fakatı yok. Yaptıkları bu. Sabah haberleri izledim, Gazze'nin en büyük hastanesini kuşatmışlar ve içeride hareket eden insanları vuruyorlar. Zaten onlar yüzünden yaralanmış insanlar şimdi ikinci kez yaralanıyor. Çocuklar, onları hayatta tutacak makinelere elektrik verilemediği için ölüyor. Bu, soykırımdır."
Joseph, İsrail hükümetinin bu nedenle cezalandırılması gerektiğini belirtti.