BM insan hakları uzmanlarından yapılan ortak yazılı açıklamada, Ebu Akile'nin öldürülmesinin basın ve ifade özgürlüğüne saldırı olduğu belirtilerek, "Yetkili makamlar gazetecilere zarar vermekle değil, uluslararası insan hakları hukuku çerçevesinde gazetecileri korumakla görevlidir." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Ebu Akile'nin öldürülmesi kınanırken, "Gazeteci olarak sadece görevini yapmakta olan Ebu Akile'nin öldürülmesi savaş suçu teşkil edebilir." değerlendirmesinde bulunuldu.
Bu cinayetin aynı zamanda basın ve ifade özgürlüğüne bir saldırı olduğu altı çizilen açıklamada, işgal altındaki Filistin topraklarında gazetecilerin güvenli şekilde görev yapabilmesinin önemine işaret edildi.
"Ebu Akile'nin öldürülmesine ilişkin acil, bağımsız, tarafsız, etkili, etraflı ve şeffaf bir soruşturma talebinde bulunuyoruz." ifadesine yer verilen açıklamada, İsrail ve Filistinli yetkililerin de bu soruşturma sürecinde iş birliği içinde olması gerektiği kaydedildi.
Al Jazeera muhabiri Şirin Ebu Akile'nin öldürülmesi
Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun deneyimli saha muhabiri Şirin Ebu Akile (51), İsrail güçlerinin önceki gün işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin Mülteci Kampı'na düzenlediği baskını takip ettiği sırada, İsrail askerlerinin açtığı ateşe maruz kalmıştı.
Görevini yaptığı sırada ve üzerinde "basın" yazılı çelik yelek giydiği halde, İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle vurularak başından yaralanan Ebu Akile yaşamını yitirmişti.
Olayda Ebu Akile'nin yanında bulunan gazeteci Ali es-Sumudi de sırtından yaralanmıştı.