İnsanı Müdafa ve Kardeşlik Derneği (İmkander) tarafından Haliç Kongre Merkezinde Uluslararası Kafkasya Konferansı düzenlendi.
Konferansın açılışını Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir yaptı. Demir yaptığı dokunaklı konuşmada Kafkas halklarının acı dolu geçmişlerine rağmen sürdürdüğü mücadeleyi takdirle karşıladığını söyledi.
Mustafa Demir'in ardından konuşan Budist Rahip Junsei Terasawa, barış duası yaparak başladığı konuşmasında, Kafkasya'da yürütülen direnişin arkasında olduğunu, katliamla adı anılan Rusya'yı kınadığını söyledi. Terasawa, Çeçenistan'a savaş esansında gittiğini ve soykırıma gözleriyle şahit olduğunu söyledi.
Konferansa başta Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere, çok sayıda bakan, milletvekili ve belediye başkanı tebrik mesajı gönderdiler.
Üç oturun halinde gerçekleştirilen konferansın ilk bölümünde "Kuzey Kafkasya Tarihinde Siyasi Hareketler Ve Birlik Çabaları" başlıklı konu ile ilgili sunumlar yapıldı.
İlk oturum Özgür Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya'nın Başkanlığında yapıldı ve Yrd. Doç. Dr. Alev Erkilet, Finlandiya'dan İslam Matsiev, Almanya'dan Magomed Toriev ve yine Finlandiya'dan Rus vatandaşı olan ancak çeçen davasını sahiplendiği için Rusya'ya girmesi yasaklanan Elena Maglevannaya birer sunum yaptılar.
Konferansa Finlandiya'dan katılan ve Kafkas Center editörlüğü yapan İslam Matsiev, Finlandiya'da 200'den fazla çeçen ailenin mülteci statüsünde bulunduğunu ve bu mültecilerin büyük bir kısmının Türkiye'den Finlandiya'ya gittiklerini anlattı. Kafkas Center'in editörlüğünü yaptığını belirten Matsiev, internette Kafkasya ile ilgili birçok bilginin olduğunu ancak bu bilgilerin sistematik bilgiler olmadığını ve birçok bilginin birbiriyle çeliştiğini belirtti. Rusya'nın Kafkasya'da büyük zulümlere imza attığını anlatan Matsiev, bu zulüm neticesinde yüzbinlerce Kafkasyalının dünyanın dört biryanına dağıldığını belirtti.
Konferansa Almanya'dan katılan Magomed Toriev de Rus zulmünün sadece Çeçenistan'da değil bütün Kafkasya'da olduğunu belirterek Rusya'ya karşı mücadele eden halklar arasında Çeçenlerin aktif silahlı direniş gösterdiklerini vurguladı.
Avrupalılara İnanmayın
Konferansın ikinci oturumu Mazlum-Der Genel Başkanı Faruk Ünsal'ın başkanlığında yapıldı. İkinci oturumda Finlandiya İnsan Hakları Aktivisti Mikael Storsjö, Gürcistan Çerkes Kültür Merkezi üyesi Aleksandre Kvahadze, Japonya, İnsan Hakları Aktivisti Yukiko Kıkuchı ve Çek Cumhuriyeti, Toplama Kampı Tutsakları Dernek başkanı Vaha Banjaev "Kuzey Kafkasya'da İnsan Hakları İhlalleri" konusu üzerine sunumlar yaptılar.
İkinci oturumun en dikkat çekici sunumunu Toplama Kampı Tutsakları Dernek başkanı Vaha Banjaev yaptı. Banjaev, Hala Rus toplama kamplarında yüzbinlerce Çeçen'in olduğunu belirterek Rusların bugüne kadar 98 bin kadının, 195 bin yaşlının ve 60 binden fazla çocuğun katledildiğini söyledi. Bu tablonun Rus zulmünü ortaya koyduğunu dile getiren Banjaev, dünyanın bu zulme sessiz kaldığını vurguladı. 12 yıl boyunca Avrupa parlamentosunda görev yaptığını ve Rusya'nın Kafkasya'da yürüttüğü zulüm politikalarını anlattığını ancak 12 yıl boyunca hiçbir yol kat edemediğini söyleyen Banjaev, "Ben 12 yıl boyunca Kafkas halklarının halklı mücadelesini ve Rus zulmünü Avrupalılara anlattı. Ancak hiçbir yok kat edemedim. Size söylüyorum Avrupalılara inanmayın ve onlara bel bağlamayan. Çünkü onlar kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmüyorlar. Soruyorum acaba bir çeçen kaç litre gaz eder. Burada en büyük görev İslam dünyasına düşüyor. Çünkü bizler Müslümansız ve 400 yıldır İslam için mücadele ediyoruz. Bu güne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine 125 dava götürdüm ancak bunların hiçbiri kabul edilmedi" dedi.
Ödüller
İMKANDER Başkanı Murat Özer, Anneler günü münasebetiyle Yılın Annesi olarak, 4 oğlunu, babasını ve eşini savaşta şehit veren Kesirat Teyze'yi seçtiklerini söyledi. Alev Erkilet, Kesirat Teyze'yi çiçek vererek tebrik etti. Kesirat Midaeva ise yaptığı konuşmada direnişlerine sabırla devam edeceği mesajı verdi. Salon, tekbir sesleriyle inledi. Yeni Akit Gazetesi muhabiri Hüseyin Kulaoğlu ise Yılın Gazetecilik Cesaret Ödülü aldı.
Konferansın üçüncü ve son oturumunda ise "Kafkasya'da İşgal, Sürgün Ve Direniş Olgusu" konuşuldu. İmkander Genel başkanı Murat Özer'in başkanlığında başlayın oturumda Çeçenistan'dan Ahmed Sardalov, İnguşetya'dan Rüstem Khalukhaev Kabardin-Balkar-Karaçay'dan Muhammed Gergef ve Dağıstan'dan Özden Öner birer sunum yaptılar.
Katılımcılara plaket verildiği konferans, deklarasyonun okunmasıyla son buldu.
BİRLEŞİK, BAĞIMSIZ KAFKASYA İÇİN İSTANBUL DEKLARASYONU
13 MAYIS 2012
TÜRKİYE
Tüm dünyanın vicdan sahibi, özgür halklarına!
Çarlık Rusya'sının, Sovyet Rusya'sının ve şimdi Putin İmparatorluğunun hakim olduğu 2012 Rusya'sının işgallerine ve katliamlarına karşı direnen, bu uğurda yüz binlerce şehid veren, dünyanın farklı coğrafyalarına sürülen Kafkas halklarının çocukları olarak diyoruz ki;
Topraklarımızı işgal eden Emperyalist Rusya'nın biz Kafkas Halklarına karşı uyguladığı bu zulüm ve işkence dolu kirli geçmişi ve bugünüyle hesaplaşabilmek için aldığımız kararları tüm dünyaya deklare ediyoruz.
1- Bizler aramıza etnik milliyetçilik, ayrılık ve bölücülük tohumları atarak aramıza suni duvarlar, sınırlar ören Rus yayılmacılığına karşı; Çeçenler, İnguşlar, Çerkesler, Dağıstan Halkları, Karaçaylar, Kumuklar, Nogaylar, Balkarlar ve diğer tüm şerefli Kafkas Halkları olarak, aramızdaki tüm ihtilafları kaldırdığımızı, kenetlenmiş, büyük bir KAFKAS HALKI olduğumuzu ve birlik içinde olacağımızı ilan ediyoruz.
2- Rusya'nın Kuzeyde Nogay Steplerinden, Güneyde İnguşetya'ya kadar, Doğu'da Hazar Denizi'nden, Batı'da Karadeniz'e kadar uzanan topraklarımız üzerindeki tüm tasarruf hakkını reddediyoruz. Kuzey Kafkasya toprakları Kafkas Halklarınındır! Rusya'nın bu topraklar üzerindeki tüm egemenlik haklarını ve işgalini reddediyoruz!
3- Kuzey Kafkasya'da Rusya tarafından kurdurulmuş, kendi halkına karşı zulmeden ve ihanet içindeki başta Rusya'nın Çeçenistan'daki işgal valisi Ramzan Kadirov yönetimi olmak üzere, Kabardin Balkar’daki Arsen Kanoko yönetiminin İnguşetya’daki Yevkurov yönetiminin, Dağıstan’daki Magomedsalam Magomedov yönetiminin ve diğer tüm işbirlikçi, teslimiyetçi yönetimlerin gayrı meşru olduğunu ilan ediyoruz. Kuzey Kafkasya’daki tek meşru yönetimin Çeçen-İçkerya Cumhuriyeti’nin devamı durumundaki Kafkasya Emirliği olduğunu kabul ediyoruz.
4- Bizler, tıpkı atalarımız İmam Mansur ve İmam Şamil gibi, esarete, zillete boyun eğmeyen ve bu uğurda şehid düşen başta Cevher Dudayev olmak üzere tüm Mücahid liderlerimizi ve onların başlattığı bu kutlu davayı hala Kafkasya dağlarında sürdüren başta Dokko Umarov olmak üzere Mücahidlerimizi selamlıyoruz!
5- İşgale ve zulme karşı direnmenin, en temel insan hakkı olduğundan hareketle; Rusya'ya ve işbirlikçilerine karşı sürdürülen mücadeleyi meşru-İslami sınırlar içinde olduğu sürece destekleyeceğimizi ilan ediyoruz!
6- Rusya’nın 2008 yılında Gürcistan’a yönelik başlattığı saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Kuzey Kafkasya'nın özgürlük mücadelesini başından beri destekleyen Gürcistan başta olmak üzere tüm komşularımızla barış içinde yaşama arzumuzu ifade ediyoruz.
7- Topraklarımızda Rus bayraklarının dalgalanmadığı, kimliklerimizde Rus Vatandaşı ifadesinin olmadığı Bağımsız bir Kafkasya'nın ancak; Birleşik bir Kafkasya'nın kurulmasıyla mümkün olduğunu;
Bu uğurda Kafkas Diasporası olarak siyasi, akademik, kültürel ve diğer tüm alanlarda çalışacağımızı ilan ediyor, dünyanın onurlu tüm insanlarını bu mücadeleye destek vermeye çağırıyoruz.
8- Uluslar arası Kafkasya Konferansı, tüm bu çalışmaları yapabilmek için Kafkas halkları adına bir komite kurmaya ve bu tarihten sonra çalışmalarını Kafkasya Halkları Kongresi adıyla sürdürmeye karar vermiştir.