İstanbul/
Kurban Bayramı, ensar ve muhaciri biraraya getirdi. İMKANDER'in geleneksel bayramlaşması, İslam dünyasının farklı bölgelerinden savaş sebebiyle Türkiye'ye gelen muhacirleri buluşturdu.
Çeçenistan, Dağıstan,Suriye, Filistin, İnguşetya, Kabardin-Balkarya, Özbekistan, Kırgızistan ve Doğu Türkistan'dan gelen muhacirler birbirlerine sarılarak hasret giderirken, Türkiyeli Müslümanlarla buluşmalarının sevincini yaşadılar.
İslam dünyasındaki savaşlar ve İslami kimliklerine yapılan baskılar sebebiyle Türkiye'ye hicret eden Müslümanlar bayramlaşmada kendi ülkelerinde yaşadıkları sıkıntıları birbirleriyle paylaşırken hüzünlü anlar yaşandı.
Çocukların mutluluğu herşeye değer
Çoğunluğunu yetimlerin oluşturduğu muhacir çocuklar, Nasreddin Hoca ve palyaçolar tarafından hazırlanan çeşitli etkinliklerle bir nebze olsun mutlu oldular.
Özellikle Suriyeli çocuklar ile Kafkasyalı çocukların birbirleriyle tanışarak kaynaşmaları, ortak oyunlar oynamaları görenleri duygulandırdı. Çocuklar, yeteneklerini sahnede sergilerken, kimileri bildikleri ezgileri kimileri ise Kur'an-ı Kerim'den kısa sureleri okudular. İMKANDER Muhacir Okulunda eğitim gören çocukların Kur'an-ı Kerim okuyuşları ve kıraatlerindeki düzgünlük izleyenleri mest etti.
Programda bir konuşma yapan İMKANDER Genel Başkanı Murat Özer, İslam dünyasındaki sıkıntılara değinerek: "Coğrafyamız kan ağlıyor. Her tarafımızda gözyaşı var. Fakat, bugün bu salonda çeşitli kavimlerden Müslümanlar, daha güvenli buldukları için geldikleri Türkiye'de aynı gaye ve hedefler için buluşuyor ve aynı dertle dertleniyorlar. Bu durum bizim için ümit vericidir. Ümmet bilinciyle hareket ettiğimizde sorunların üstesinden hep birlikte geleceğiz. Bu biz Türkiyeli Müslümanlara büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Peygamber'e (sav) yakışan bir ensar olduğumuzu göstermeli ve ümmetin yeniden ayağa kalkması için öncülük etmeliyiz" dedi.
Bayramlaşmada tüm çocuklara harçlık, oyuncak ve çikolata dağıtıldı. Misafirlere çeşitli ikramlar yapıldı. Yoğun ilginin olduğu programa katılanlar büyük bir mutluluk yaşarken, bu tarz ekinliklerin sık sık tekrarlanmasını talep ettiler.