Çeşitli nedenlerle ülkelerinden kaçarak Türkiye'ye sığınan ve İstanbul'da yaşayan Kafkas ve Orta Asya kökenli aileler, çocuklarını İnsanı Müdafaa ve Kardeşlik Derneği'nin (İmkander) özel kursu 'Muhacir Okulu'na gönderiyor. Dört yıl öncesine kadar İstanbul'un Başakşehir ilçesinde küçük bir apartman dairesinde eğitim veren 'Muhacir Okulu' geçtiğimiz Ocak ayında yeni yerine taşındı. Kurs niteliğindeki okul artık Başakşehir'de bir iş merkezinin iki katında açtığı birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar olan dört sınıfla eğitim veriyor. Bu çocuklar Türk vatandaşlıkları, ikametleri, pasaportları olmadığı ya da geçici ikametleri olduğu için Türkiye'de resmi okullara gidemiyorlar. İmkander de bu çocukların eğitimlerinden geri kalmamaları ve Türkçe öğrenebilmeleri için onlara kurs niteliğinde eğitim veriyor.
MEB onaylı sertifika veriliyor
Muhacir Okulu'nun Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı olan Halk Eğitim Merkezleri ile anlaşması var. Okula Türkçe öğretmenleri de buradan gönderiliyor. Halk Eğitim Merkezi'nin gönderdiği öğretmenler Muhacir Okulu'ndaki çocuklara hem Türkçe öğretiyor hem de Türkiye'deki okullarda uygulanan müfredata göre hayat bilgisi ve matematik derslerini okutuyor. İmkander Genel Başkanı Murat Özer "Çocuklar Muhacir Okulu'nu bitirdiklerinde Halk Eğitim onaylı Türkçe öğretim sertifikası alıyor. Vatandaşlıklarını ya da sürekli ikametlerini aldıktan sonra ise Türkiye'de okullara kayıt yaptırarak kaldıkları yerden devam ediyorlar" diyor. Özer'in verdiği bilgilere göre mesela bir öğrenci iki yıl içinde Türkçe öğrenip vatandaşlık aldıysa, Türkiye'deki bir okula kayıt yaptırabiliyor. Kayıt yaptırdığı okulda da seviye belirleme sınavına benzer bir sınava tabi tutulduğunda Muhacir Okulu'nda aldığı Türkçe, matematik ve hayat bilgisi derslerinin yardımı ile bilgi düzeyine göre bir sınıfa yerleştirilebiliyor.
Apartman dairesinden iş hanına
Muhacir Okulu dört yıl önce ilk açıldığında haftada üç gün kızlar, üç gün erkekler eğitim görüyordu. Ancak sayı fazlalaşınca daha büyük bir yer açılması zorunlu oldu. Bu nedenle Başakşehir’deki bir iş merkezinde iki kat kiralandı. Öğrenci sayısı, ikamet sorunları nedeniyle sık sık değişse de halihazırda 112 öğrenci bu okulda eğitim görüyor.
Çocuklar okulda Rusça, Kafkasya tarihi, matematik, hayat bilgisi, İngilizce, Türkçe, Kuran, Hz. Muhammed'in hayatını anlatan siyer, Arapça gibi dersler görüyorlar. Okulun dokuz öğretmeni var. Öğretmenlerin bir kısmı da öğrenciler gibi Kafkasya ve Orta Asya’dan gelenlerden oluşuyor. Türkçe öğretmeni Türk, Arapça ve Kuran öğretmeni ise Suriyeli. Rusça görülen derslerde Rus müfredatına göre, Türkçe görülen derslerde Türkiye müfredatına göre eğitim veriliyor.
Hikâyeleri aynı
Okulda Rusça öğretmenliği yapan ve güvenlik nedeniyle ismini vermek istemeyen 50 yaşındaki A.E ailesi ile birlikte Çeçenistan’dan 2007 yılında kaçıp gelmiş. Türkiye’ye gelme serüvenlerini şöyle anlatıyor: "Bir gün okuldan eve geldim. Evin etrafını Rus istihbarat teşkilatı FSB (Federal Güvenlik Servisi) sarmıştı. Eşim ve çocuklarım evdeydi. İçeri girmek istedim, izin vermediler. Onları dinlemedim, bir şekilde zorla içeri girdim. Çocuklar evdeydi, eşim başına gelecekleri anlayıp kaçmıştı. Rus KGB (Gizli Haber Alma Teşkilatı) ajanları çocuklara babalarının nerede olduğunu soruyordu. Uzun sorgudan sonra cevap alamayınca gittiler. Eşimin onlardan kaçtığını düşünüyordum. Ancak bu olaydan bir ay sonra anladım ki eşimi yakalamışlar ve işkence yapmışlar. Eşimi bıraktıkları zaman can güvenliğimiz kalmadığı için Türkiye’ye geldik. Eşimin suçu Çeçen mücahitlere yardım etmesiydi.”
Bu ve buna benzer hikâyelerin getirdiği Kafkasya ve Orta Asya’dan gelen muhacirlerin çocukları İmkander’in açtığı muhacir okulunda eğitim görüyor. Yetişkinler de öğretmenlik yaparak çocukların eğitimlerine katkı sağlıyor.
Çocukların yaşları çok küçük olduğundan çoğu olan bitenden haberdar değil. Okulda eğitimlerine devam ediyorlar.
Yetişkinler için Türkçe kursu
Bir de yetişkin kadınlar için Türkçe kursu var okulda. Yıllardır Türkiye’de olup Türkçe öğrenememiş ya da yeni gelen muhacirler bu kursta ücretsiz eğitim alıyor. Türk öğretmenlerin yardımı ile Türkçe öğrenen kadınların bir kısmı günlük ihtiyaçlarını karşılayacak kadar öğrenmişler Türkçe'yi.
Bu kurslarda Türkçe öğrenen 57 yaşında bir kadın, yine güvenlik nedeniyle ismini vermiyor. Çeçenistan’da 2006 yılında Rus askerleri tarafından köyleri basılıp, yakılıp yıkılmış. Köyün tüm erkekleri de bilinmeyen bir yere götürülmüş. Eşi ve oğlundan o tarihten beri haber alamayan bu kadın kalan beş çocuğu ile önce Azerbaycan’a, ardından 2009’da Türkiye’ye gelmiş.
Şimdi hem ülkelerinden hem de sevdiklerinden uzakta hem hayatlarına hem de eğitimlerine devam ediyorlar.