Suriyeli Muhacirlere Yönelik Mezhepçi Kışkırtma İnsanlık Suçudur
4 Nisan 2016
Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Sivricehüyük Mahallesi'nde muhacirlerin geçici olarak barınmaları için yapımına başlanan çadır kent inşaatı üzerine bazı yasadışı marjinal sol örgütlerin kışkırtmalarıyla başlayan olaylar kaygı verici noktaya gelmiş durumdadır. CHP ve HDP gibi bazı siyasi partilerin ve birtakım Alevi Örgütlerin çağrılarıyla başlayan eylemlerde ortaya konulan tavır ve söylemler insanlık adına utanç vericidir.
Suriye'de 2011 yılından bu yana devam eden çatışmalarda İran ve Rusya destekli Baas rejimi tarafından 400 bin insan katledilmiş, şehirler halı bombardımanıyla yok edilmiş ve milyonlarca insan canlarını kurtarabilmek için başta Türkiye olmak üzere çevre ülkelere sığınmış durumdadır. Her fırsatta "insan haklarından, özgürlüklerden ve Kobani örneğinde olduğu gibi mülteci sorunlarının gündemleşmesi gerektiğinden" bahseden çevrelerin Kahramanmaraş'taki eylemlerde Suriyeli mülteciler için kullandıkları dil ve argümanlar tam anlamı ile "ırkçı, mezhepçi ve ötekileştirici"dir.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından eyleme davet etmek için yapılan açıklamada "AKP Hükümeti, Suriye’de Alevileri katleden cihatçıların ailelerinden oluşan 27 bin kişiyi, Kahramanmaraş’ta Alevi köylerinin ortasına inşa edeceği bir kasabaya yerleştirmek istiyorlar. Bu girişimi yeni bir Maraş Katliamının ön hazırlığı olarak algılıyoruz. Buna izin vermeyeceğiz" ifadeleri kullanılmıştır. Aynı şekilde Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD), Alevi Kültür Dernekleri (AKD), Demokratik Alevi Derneği (DAD) ve Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği (AKADER) tarafından yapılan açıklamada da "27 bin Suriyeli yerleştirilecek. Bu ailelerin erkekleri Suriye'de Alevi köylerini yakıp yıkan, onları katleden, ağızlarından ve ellerinden kan damlayan ve böylece Cennete gideceklerini sanan katillerdir" denilmektedir. Suriye'de yüz binlerce masum sivilin rejim ve destekçileri tarafından hunharca katledilmesi gerçeği bir yana, tüm dünyanın gözleri önünde cereyan eden bu vahşet gerçeğini tersyüz eden ve buradan tüm Suriye halkını "katliamcı" olarak tasvif eden anlayışı "nefret suçunu" işlediği için kınıyoruz.
Halklar arasında ırkçı ve mezhepçi bir anlayışla nefreti körükleyen bu yaklaşımlar terk edilmeli ve sorumluları adalet önünde hesap vermelidir. Suriyeli muhacir kardeşlerimizi terör örgütlerine hedef gösteren bu yaklaşımın nelere sebebiyet verebileceği unutulmamalıdır. 2013 yılında mezhepçi bir sol terör örgütü tarafından Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nde gerçekleştirilen katliamın hedefinin ülkemizde "mezhep savaşı" çıkartmak olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Kahramanmaraş'ta tertiplenen bu eylemlerin neye hizmet ettiği ve nasıl bir sonuca evrilebileceği de dikkate alınmalıdır.
Ülkemize sığınan tüm mültecilere ırk, dil ve din ayırımı gözetmeksizin yardımcı olmak devletin uluslar arası hukuk açısından bir görevi olduğu kadar, vatandaşlarımız üzerinde de insani ve İslami bir sorumluluk olduğunu kamuoyuna saygıyla hatırlatırız.
Murat Özer
İMKANDER Genel Başkanı