İstanbul/Çeçen aile İMKANDER'in basın toplantısında konuştu.
Dün haklarında sınırdışı kararı verilen Khava Dzhebraiolava ve üç yetim torunu toplantıya katılarak Hükümete çağrıda bulundu. Dzhebraiolava Hükümete seslenerek: Üç torunumla birlikte sınır dışı edilmek isteniyorum, Türkiye müslüman bir ülke olduğu için buraya geldim. Sayın Erdoğan, sizde bir babasınız. Çocukalrın halinde en iyi siz anlarsınız. Bu karar bana tebliğ edildiğince çok ağladım. Oğullarım şehid edildiğinde bu kadar ağlamamıştım" dedi.
Toplantıda bir konuşma yapan İMKANDER Başkanı Murat Özer: "Türkiye'de devlet eliyle mültecilere yönelik gayri-insani tutuma bir yenisi daha eklenmiş bulunuyor. Çeçen bir babaanne ve birisi akıl hastası üç yetim torunu hakkında verilen kararda Türkiye'yi terk etmesi, aksi halde sınırdışı edileceği ifade edilmektedir. Türkiye'de 1 yılı aşkın bir süredir yaşamını sürdürmekte olan ailenin evine polis memurları giderek "çocuklar" için ikamet izni talebinde bulunmaları tebliğ edilmiş, Babaanne Khava Dzhabrailova ve çocuklar Umar, Dzhabrail ve Magomed Khalimov ise 8.4.2013 tarihinde ikamet başvurusunda bulunmuşlardır. Aile 22.04.2013 tarihinde İstanbul Emniyeti'ne çağrılarak sonucun kendisine bildirileceği ifade edilmiş ve TÜRKÇE bilmeyen Khava Dzhabrailova'ya sınırdışı kararı "yabancı uyruklu şahsın Türkçe bildiğinden tarafına okunup-doğruluğu anlaşıldıktan sonra birlikte imza altına alınmıştır" şeklindeki ibareyle birlikte imzalanarak tebliğ edilmiştir. Şu anda bu ailemizin yaşadığı sorunu aynı şekilde yaşayan başka aileler de mevcuttur. 2001 doğumlu yetim Valid Yandarbiyev'e de benzer gerekçelerle ikamet izni verilmemiştir." dedi.
Özer: Kalıcı Çözüm İstiyoruz
Murat Özer, toplantı öncesinde Yabancılar Şube Müdürü Erkan Bey'in kendisini aradığını ve dünden beri Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden birisi haline gelen bu sorunun çözüldüğünü ve Havva Teyze'ye ikamet verileceğini aktardı. Özer, bu tavırlarından dolayı yetkililere teşekkür ettiklerini söyleyerek, "Bu durumun çözülmesi yeterli değil. Çeçen ailenin yaşadığı süreç Türkiye'deki başta Kafkasyalılar (Çeçen-İnguş-Dağıstanlı-Çerkes-Tatar) olmak üzere tüm mültecilerin yaşadığı dramı çarpıcı bir biçimde ortaya koymaktadır. Türkiye'de 1994 yılından bu yana herhangi bir hukuki statü sahibi olmadan yaşayan Kafkasyalı mülteciler, kimi zaman ikamet izinleri uzatılarak, kimi zaman iptal edilerek tamamiyle keyfi bir uygulamaya maruz bırakılmakta, topraklarını işgal eden Rusya'ya gönderilme tehlikesini her an yaşamaktadırlar." şeklinde konuştu.
Özer Hükümetten soruna somut ve kalıcı çözümler getirmesini isteyerek: "Türkiye'de yaşamlarını zor şartlar altında sürdürmeye çalışan Kafkas mültecilerin yaşadıkları soruna kalıcı bir çözüm bulunması gerekmektedir. Mülteciler, mevzuatlara, kanuni düzenleme eksikliklerine ya da uluslararası çıkar hesaplarına kurban edilmemelidirler. Türkiye Hükümeti'nden 23 Nisan Bayramı sebebiyle tüm dünya çocuklarının ülkemize davet edildiği bugün Kafkasyalı çocuklarımıza ev sahipliği yapmasını, eğitim ve sağlık hizmetlerinden tamamiyle mahrum olan bu çocuklarımızın yaşadığı drama kayıtsız kalmamasını, başta çocuklarımız olmak üzere tüm Kafkasyalı mültecilere yaşamlarını sürdürdükleri bu topraklarda hukuki bir statü verilmesini talep ediyoruz."dedi.
Kaya: "Mültecileri işgüzar memurların insafına terk etmeyin"
Daha sonra söz alan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya'da Türkiye'nin ciddi bir mülteci sorunuyla karşı karşıya olduğunu ifade etti. Meclis’te 4 Nisan 2013 tarihinde kabul edilen “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Yasası” ile mültecilerin sorunları yasal zeminde düzenlenmesine rağmen hantal bürokrasi ve işgüzar memurlar yeni mağdurlar üretmeye devam ediyor. Oysa bugüne kadar akıl almaz icraatlara imza atan mültecilik politikasına yapılan kanuni düzenleme ile çekidüzen veriliyor olması hak ve hukuk talep eden bütün kesimleri sevindirmişti. Nitekim bu değişikliklere göre; “yasa kapsamındaki hiç kimse işkenceye, insanlık dışı, onur kırıcı ceza, muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti, siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının, hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemeyecek.” açık ifadeleriyle bugüne kadar yapılan yanlışa son verileceği ifade ediliyordu. Ancak haklar ve özgürlükler alanındaki düzenlemelerin bürokratik hantallığa kurban edilmesinin tipik bir örneği olduğunu düşündüğümüz yeni bir hukuksuzlukla karşı karşıyayız." dedi.
Kaya konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye yapılan son düzenlemelerle mülteci kardeşlerimizin hak ve hukuklarını koruyan bir politika izleyeceğini ilan etmiştir. Hükümet yetkilileri, bürokratik hantallığın ve işgüzar memurların insafına terk etmeden hem hukukun hem de ahlakın gereği olarak muhacir kardeşlerimizin acil sorunlarını çözmek zorundadır. Bu ve diğer mülteci ailelerimize Türkiye topraklarında yaşamalarını sağlayacak gerekli işlemler başlatılmalıdır."
Toplantı, üzerlerinde "beni sınırdışı etmeyin" yazılı tişörtler giyen Kafkasyalı mülteci çocukların toplantıya katılanlarla 23 Nisan fotoğrafı çektirmesiyle son buldu.
Konuyla ilgili haber için: http://www.imkander.org.tr/?aType=haber&ArticleID=384
BASIN AÇIKLAMAMIZIN VİDEOLARI
1. VİDEO: AÇIKLAMANIN TÜMÜ
2.Video: Hangisi Daha Acı, Siz Karar Verin...
3.Video: ÖZGÜR DER Genel Başkanı Rıdvan Kaya'nın Konuşması "Bu muameleden utanıyorum"
Video 4: Murat Özer: Mültecilerin Sorunlarına Köklü Çözüm İstiyoruz.
Video 5: Çeçen Babaannenin Gözyaşları